MAHKEMESİ : Gölbaşı (Adıyaman) 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2011/32-2013/888Davacı H.. B.. vekili Avukat Hakan tarafından, davalı T. Enerji ve Ticaret A.Ş. aleyhine 17/10/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirketçe baraj yapımı ve kanal açma işi sırasında patlatılan dinamitler ve yapılan kazılar ile dökülen taş ve molozlar sebebiyle maliki olduğu taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini belirterek uğradığı maddi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalı, çalışmaların usulüne uygun yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.a) Davacı, dava konusu Boyundere Köyü 106 ada 78 parsel sayılı taşınmazda veraseten iştirak halinde maliktir. İştirak halindeki mülkiyet kuralları gereğince, terekenin tümüne ilişkin davaların bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçı tereke ile ilgili bir davayı yalnız başına açmışsa bu davayı tek başına yürütemez. Davayı bütün mirasçıların birlikte yürütmeleri gerekir. Bu durumda bir mirasçının açtığı dava hemen reddedilmez. Diğer mirasçıların davaya katılmalarının (icazet vermelerinin) sağlanması veya terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre verilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun miras ortaklığına ilişkin 640 ve 702. maddelerinde de yukarıda açıklanan ilkeler düzenlenmiştir.Şu durumda mahkemece yapılacak iş; öncelikle tüm ortakların davaya katılmalarını sağlamak veya miras ortaklığına bir temsilci atanması yönünde davacıya uygun bir süre tanımaktır. Usule ilişkin bu eksiklik tamamlandıktan sonra da işin esası hakkında bir karar verilmelidir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden, belirlenen zarar tutarının tamamının davacıya ödenmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b) Yerel mahkemece, hükme esas alınan ziraat bilirkişisi raporu ile dava konusu taşınmazın tamamının zarar görmüş olduğu kabul olunarak, hesaplanan değerinin ödetilmesine karar verilmiştir.Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 27/02/2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda, dava konusu taşınmazın toplam yüzölçümünün 2099,68 m² olduğu, bunun 1480,91 m²'lik kısmının zarar görmüş olduğu belirtilmiştir. Oluşan zarar miktarını hesaplayan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda ise, 2099,68 m²'lik taşınmazın tamamının zarar görmüş olduğu kabul olunarak hesaplama yapılmış olduğundan söz konusu rapor hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.