Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1190 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3149 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/495-2013/302Davacı R.. C.. vekili Avukat Yusuf tarafından, davalı M.. G.. aleyhine 27/12/2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı avukat, davalı aleyhine Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2006/281 Esas ve 2011/153 Esas sayılı tazminat dosyalarında, dava dışı Ramazan ve çocuklarının vekilliğini üstlendiğini, dosyaları karar aşamasına getirdiğini, ancak davalının müvekkilleri ile harici olarak anlaştığını ve açtıkları davalardan vazgeçmelerini sağladığını, bu nedenle avukatlık ücretini alamadığını belirterek; Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, avukat ile müvekkili arasında yazılı bir vekalet sözleşmesinin olmadığı durumlarda, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; müddeabihin değerinin %10'unun avukatlık ücreti olarak belirleneceğini, yine davacı avukatın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ilamda belirtilen vekalet ücretini de ayrıca isteyebileceğini, başka bir deyişle; Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca davalının, hem akdi vekalet ücretinden, hem de yargılama sonunda hasma tahmil edilecek karşı taraf vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde; “İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca; her iki tarafın müteselsilen sorumlu olduğu avukatlık ücreti, davanın kazanılması ya da takibin sonuçlanması halinde, yargılama gideri olarak hasma tahmil edilecek olan ücrettir. Davacının kendi müvekkilleri ile arasındaki vekâlet ilişkisine göre hak ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davalı sorumlu tutulamaz. Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi, vekalet ilişkisine göre alınacak ücreti kapsamamaktadır. Yanılgılı gerekçe ile akdi vekalet ücretinden de davalının müteselsilen sorumlu tutulması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.b)Dosya kapsamından, davalı aleyhine Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2011/153 Esas sayılı davanın, iş kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, bu davada dava dışı müvekkiller Ramazan Onat ve çocukları için toplam 90.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkeme, manevi tazminat davası ile ilgili olarak 90.000,00 TL üzerinden vekalet ücret alacağını hesaplamıştır. Ancak, manevi tazminatın miktarı hakimin takdirinde olup Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/153 Esas sayılı dosyasının kapsamına göre; olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların kusur durumu, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmaları neticesinde, istekten indirim yapılma ihtimalinin bulunduğu ve dava sonuçlandırılmış olsaydı istemin tümünün kabul edilmeyebileceği hususu gözetilerek, hesaplanacak vekalet ücreti alacağından da uygun bir indirim yapılmalıdır. İstemin tümü üzerinden hesaplama yapılarak hüküm kurulması doğru bulunmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2/a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.