MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/339-2014/157Davacı V.. Ç.. vekili Avukat Celal tarafından, davalı M.. O.. aleyhine 16/07/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmne kabulüne dair verilen 25/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisinin sanık vekili, davalının da katılan olduğu kamu davasının duruşması sırasında savunmasını yaparken, davalının “bunlar yalandır, yalan söylüyorsunuz” dediğini, bu sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, davalının, davacının sanık vekili olduğu Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/506 esas sayılı dosyasında katılan olarak yer aldığı, bilirkişi raporunun okunduğu duruşma sırasında davacı sanık vekilinin katılan ile bilirkişiler arasında husumet bulunduğu bu nedenle bilirkişilerin tarafsız rapor veremediklerini beyan ettiği, davalının ise “bunlar yalandır, yalan söylüyorsunuz” biçiminde cevap verdiği, mahkemece sözlerin zapta geçirildiği, ara kararı ile raporu düzenleyen bilirkişilerin duruşmaya çağrılarak katılan ile aralarında hukuki bir irtibat veya ihtilaf olup olmadığı konusunda beyanlarının alınmasına karar verildiği, davalı hakkında dava konusu edilen beyanı nedeniyle davacıya yönelik hakaret suçundan kamu davası açıldığı, Büyükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/675 esas sayılı dosyasında sanığın sözlerinin TCK 128. maddesi kapsamında iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı kanaatine varılarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası ve Büyükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesi dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davalının duruşma sırasında davacıya yönelik sarf ettiği sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği, iddia ve savunma dokunulmazlığı sınırları içerisinde kaldığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.