MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/01/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, sulama suyu bedelinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, arazinin sulamasını kendi imkanlarıyla arazinin yakınından geçen ...'ndan yaptığını, davacı birliğin kanalından sulama yapmadığını, hizmetinden faydalanmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığı, davalının taşınmazı dava dışı ...'a kiraladığı, arazinin ... ile sulandığı, araziye suyu kendi imkanları ile getirdiği, başka bir su ile sulanmadığı, davalının davacıdan hizmet aldığına dair delil bulunmadığı gerekçeleri ile istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davaya konu taşınmazın, davalı tarafından dava dışı ... isimli kişiye icara verilmek sureti ile kullanıldığı, davalının davacı birliğin üyesi olmadığı anlaşılmaktadır. 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 19. maddesinde; birliğin görev alanında bulunan tesisten istifade eden su kullanıcılarının birlik üyesi olmasalar dahi bu Kanunda ve birlik ana statüsünde öngörülen esaslar çerçevesinde, sulama işletme faaliyetlerine ilişkin olarak alınan kararlara diğer birlik üyeleri gibi uymaya ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeye mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın tanımlar başlığını taşıyan 2. maddesinin (i) bendinde su kullanıcısı "görev alanında sulama yapan veya yapacak olan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlamış ayrıca (j) bendinde ise "su kullanım hizmet bedelinin" tanımını yapmıştır.Davaya konu taşınmazın ...'ndan sulandığı noktasında taraflar arasında ihtilaf yoktur, bu durum mahkemenin de kabulündedir. ...'nın davacı birliğin sulama sahası içinde yer aldığı ve Hassa sulamasına verilen ... Barajı'ndan beslendiği bilirkişi tarafından bildirilmiştir. Şu halde, su kullanıcısının birliğin görev alanında sulama yapan kişi olmasına ve davalının sulama yaptığını kabul ettiği ...'nın birliğin görev alanında bulunmasına göre; davalı ... suyu bedelinden sorumludur.Yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davalının sorumluluğunun kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.