Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11790 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8509 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2013/693-2013/1237Davacı M.. S.. vekili Avukat Z.Ş... tarafından, davalı İ.. Ş.. aleyhine 10/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin usulden reddine dair verilen 28/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı eşinin davalı ile kendisini aldattığını, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile ilişki yaşaması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, 6100 sayılı yasa gereğince davanın davalının yerleşim yeri mahkemesi olan Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini belirterek yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece, haksız fiilden doğan manevi tazminat davalarında yetkili mahkemenin HUMK 9. maddesi gereğince dava açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi veya HUMK 21. maddesi gereğince haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi olması sebebi ile davalının usulüne uygun yetki itirazı yerinde görülerek dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir.4721 sayılı MK'nun 24. maddesinde "hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceği; kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırı olduğu", aynı Yasa'nın 25/son fıkrasında; "davacı kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yerinde dava açabilir" şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 16. maddesinde '' haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu'' düzenlenmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; Diyarbakır ilinde ikamet eden davacının, dava dışı eşinin davalı ile kendisini aldattığını iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istediği, davanın belirlenen bu niteliğine göre mahkemenin yetkisinin 6100 sayılı HMK'nun 16. maddesinde düzenlenen özel yetki kuralına göre belirlenecek olup davaya bakma yetkisi haksız fiilden zarar gördüğünü ileri süren davacının yerleşim yeri mahkemesi olan Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir.Şu durumda mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi isabetli olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.