MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2011/340-2014/815Davacı M.. T.. vekili Avukat Fatma tarafından, davalı T.. T.. aleyhine 10/02/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, kendisinin katılan, davalının da sanık olduğu ceza davasının duruşması sırasında, davalının savunma dilekçesinde ve duruşma tutanağına geçen sözlü ifadeleri ile kendisini hırsızlık ve sahtekarlıkla suçladığını, sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, davalının, davacının katılan olduğu Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/830 esas sayılı dosyasında sanık olarak yer aldığı, dosyaya sunmuş olduğu savunma dilekçesinde ve duruşma zaptına geçen sözlerinde ''Benim ürünüm olan bir yazı alınıp aktarılmıştır. Bu nedenle bunu aşırma olarak yazdım. Çalınmıştır yerine aşırılmıştır sözünü kullandım.'' ve ''Düşünce hırsızlığı ve sahtekarlık olarak gösterse idim daha mı iyi olurdu?'' ifadelerini kullandığını ve dava konusu edilen bu beyanlar nedeni ile davalı hakkında Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/319 esas sayılı dosyasında hakaret suçundan kamu davası açıldığı, yapılan ilk yargılamada mahkemece adli para cezasına hükmedildiği, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2012/19785 esas sayılı ilamı ile söylenen sözlerin iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı gerekçesi ile beraat kararı yerine hükümlülük kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmuş olduğu anlaşılmaktadır.Ankara 7. ve 11. Sulh Ceza Mahkemesi dosyaları birlikte değerlendirildiğinde, davalının duruşma sırasında ve savunma dilekçesinde davacıya yönelik sarf ettiği sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği, iddia ve savunma dokunulmazlığı sınırları içerisinde kaldığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.