Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11705 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14141 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Soma 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2005/275-2014/282Davacı-karşı davalı A.. C.. vekili Avukat Aydın tarafından, davalılar-karşı davacılar Ş.. Ç.. ve diğeri aleyhine 21/07/2005 gününde verilen dilekçe ile kişilik hakları ihlali nedeni ile manevi tazminat, birleşen dosya davacıları Ş.. Ç.. ve diğerleri vekili Avukat Bilal tarafından davalı Aslı aleyhine 10/04/2006 gününde verdikleri dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı-k.davalının tüm, davalı-k.davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı M.. Ç..' ın asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarının ihlali nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalı Ş.. Ç..' a yönelik manevi tazminat talebinin reddine, diğer davalı M.. Ç..' a yönelik manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, savcı olarak görev yaptığı soruşturma dosyasında davalıların avukat olarak görev yaptıklarını ve soruşturma kapsamında yapılan işlemler sırasında davalıların kendisine yönelik olarak hakaret içeren sözler sarfettiklerini belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı Ş.. Ç.. yönünden davanın reddine, diğer davalı M.. Ç.. yönünden talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda, olayın oluş şekli, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler nazara alındığında asıl davada hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı M.. Ç.. yararına BOZULMASINA, davacı-k.davalının tüm davalı-k.davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve davalı-k.davacı M.. Ç..'tan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.