MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .. aleyhine 14/01/2015 gününde verilen dilekçe ile .. kepçe operatörü olarak çalışmakta iken, sel ve heyelandan kapanan demiryolunu açma çalışmaları sırasında vücudunda kemik kırıkları olacak şekilde yaralanması sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; davacının, davalı .. yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının, davalı ... yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, davalıların özensizliği ve dikkatsizliği nedeniyle davacının uğradığı bedensel zarardan dolayı, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, olayın davalıların hizmet kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin .. kepçe operatörü olarak çalıştığını, meydana gelen sel ve heyelan sebebiyle demiryolunda yol açma çalışması için çağrıldığını, davalı ... .. yol çalışmalarını koordine etmek ve güvenliği sağlamak için görevli olduğunu, kep??e ile çalışmayı sürdürürken yük treninin hızla kepçeye doğru geldiğini görüp, kepçeden aşağıya atladığı sırada, ayağının demiryoluna çarpması neticesinde, ağır biçimde yaralandığını, meslekte çalışma gücünü kaybettiğini ileri sürerek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir. Mahkemece, hizmet kusuru niteliğindeki eylemlerden zararın doğduğunun iddia edildiği belirtilerek, her iki davalı hakkında da davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak, ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, gerçek kişi kepçe operatörü .. özensizliği ve dikkatsizliği nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp istekte bulunduğuna göre; gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri hakkındaki davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olmayıp, adli yargı yeri olduğu anlaşılmakla, bu davalı bakımından da yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden BOZULMASINA, diğer davalı .. yönelik temyiz itirazlarının ise ilk bentteki nedenlerle reddine 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.