MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı .. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 22/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 01/01/2011 tarihinde ekip görevlisi olarak devriye görevi yapan polis memuru .. vatandaşlar ile .. görevli kişiler arasındaki kargaşayı yatıştırmak isterken olay tutanağında ayrıntılı olarak belirtildiği üzere .. görevli erler tarafından darp edildiğini, yaralanan polis memuruna 2330 sayılı Kanun uyarınca tazminat ödendiğini belirterek söz konusu tutarın rücu yoluyla davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, istenen tazminat miktarının fahiş ve raporların yanlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, kamu görevlisi olan davalının görevi sırasında verdiği zararların hizmet kusurundan kaynaklandığı ve davanın bu nedenle idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.Eldeki davada, dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuan tahsili istenmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca, idari yargıda açılabilecek davalar tam yargı ve iptal davalarıdır. Yerleşmiş uygulamalar ve .. kararlarına göre de (02.02.2009 tarih 2008/397 E-2009/28 K, 02.07.2007 tarih 2007/15E-2007/118 K, 01.07.2004 tarih 2004/43 E-2004/46 K) idari yargıda rücu davası açılamayacağından davanın görülme yeri adli yargıdır. Ayrıca idari yargıda gerçek kişi aleyhine dava açılması da mümkün değildir. Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilerek, tarafların delilleri toplanmalı ve işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.