Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11582 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8835 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi. Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 06/08/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar açısından ise davacının maddi tazminat taleplerinin kabulü ile manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar tarafından kasten yaralandığını belirterek uğramış olduğu iş göremezlik, yol ve ilaç masrafları, sözleşme kayıpları ile gelecekteki iş veriminin düşmesi nedeni ile maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir.Davalılardan ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalılardan ... açısından açılan davaların reddine, diğer davalılar açısından ise alınan bilirkişi raporu ve ıslah talebi doğrultusunda maddi tazminata hükmedilirken, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, ceza davasını temyizen inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince "sanık lehine TCK'nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının gerekip gerekmeyeceğinin tartışmasız bırakılması" nedeniyle bozma kararı verildiği ve dosyanın henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, haksız tahrikin kabulü halinde maddi tazminattan tahrik indirimi oranında, manevi tazminattan ise matematiksel olmamak koşuluyla uygun bir indirim yapılması gerekli olup, ceza dosyasının sonucu araştırılarak kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra bütün kanıtlar birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan bu yön gözetilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.