Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1157 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12610 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2013/486-2014/290Davacılar M.. Y.. vd vekili Avukat Emir tarafından, davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine 23/10/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 29/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davacılardan M.. Y..'ın sahibi olduğu firmanın işleri gayet iyi gitmekte iken güvendiği firmalardan birinin kendisini dolandırmak amacıyla verdiği çek ve senetler dolayısıyla büyük bir yıkıma uğradığını, bu yıkımın en büyük sorumlularından birinin davalı olduğunu, banka yetkililerine yapılan tüm uyarılara rağmen yapılan hacizlerle kendilerine zarar verildiğini, ihtiyati haciz sırasında banka avukatının kendilerini rencide edecek şekilde bağırıp çağırarak, tehditler savurarak eşyalarına haciz koyduğunu, nerdeyse zorla kendilerinden para aldığını, işyerlerine ait araçlarına haciz konduğunu ve sonrasında bu hacizlerin kaldırıldığını, bu işlemler nedeniyle büyük zarar gördüklerini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, yapılan işlemlerin kötüniyet taşımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının tazminat istemlerine konu ettiği İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/6861 sayılı dosyasındaki son işlem tarihinin 2008 yılı olduğu, davacılar yönünden takibin durmasına ilişkin kararın ise 29/06/2009 tarihinde Yargıtay tarafından onandığı, davalı hakkında açılmış bir ceza davası bulunmadığı gibi mahkemelerin soruşturma evraklarını bekleme gibi bir yükümlülüklerinin olmadığı gerekçesiyle istem zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/2.( 6098 s. TBK m.72 ) maddesi uyarınca; bir eylemin ceza kanunları gereği tabi olduğu zamanaşımı süresi daha uzun ise; dava o zamanaşımı süresine tabi olacaktır. Ceza zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için eylemle ilgili kovuşturmaya geçilmiş olmasına ya da mahkumiyet kararı verilmesine gerek bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu eylemleri nedeniyle davalı hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından suç duyurusunda bulunmuşlardır. Dava konusu eylemler, yasal unsurlarının bulunması halinde sahtecilik suçunu oluşturabilecek nitelikte olduğundan, ceza zamanaşımının uygulanması söz konusudur. Olay tarihinin 2008 yılı olduğu dikkate alındığında ceza zamanaşımı süresi de dolmamıştır. Şu durumda; mahkemece, süresinde açılmış davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği halde, zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.