Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11503 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12340 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/03/2014NUMARASI : 2013/65-2014/81Davacı K.. Y.. tarafından, davalı B. Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 18/03/2013 gününde verilen dilekçe ile ve davacı Naciye tarafından, davalı B. Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 09/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 12/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl davada davacı K.. Y.., birleşen davada davacı Naciye tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Asıl dava ve birleşen dava, haksız eylem sonucu zarar gören bina nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup; davacılar, davalı şirketin işlettiği maden ocağında kullanılan patlayıcılardan kaynaklanan dinamik etkiler nedeniyle, maliki oldukları binalarda hasar meydana geldiğini belirterek uğradıkları maddi zararın ödetilmesini istemişlerdir.Davalı, davacıların evinde oluşan zararların davalı şirketin faaliyetlerinden kaynaklanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; dava açılmadan önce davacı K.. Y.. tarafından Kaymakamlık makamına yapılan başvuru sonucunda, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü mühendislerince hazırlanan teknik raporda, taşınmazın yaklaşık 1000 metre uzaklığında bulunan madende kullanılan patlayıcıların oluşturduğu dinamik etkiler nedeniyle binanın iç ve dış duvarlarında kılcal çatlakların meydana geldiğinin, bu çatlakların bu yıl içerisinde oluştuğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, Tavas Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/14 D.İş sayılı dosyası ile davacı Naciye tarafından yaptırılan tespit sonucu düzenlenen raporda, binadaki yüzeysel çatlakların ve cam kırılmasının patlayıcı maddelerin oluşturduğu dinamik etkilerden kaynaklandığı belirtilmiştir.Yerel mahkemece, hükme esas alınan bilirkişisi kurulu raporlarında ise, maden ocağının dava konusu taşınmazlara uzaklığının yaklaşık 1000 metre olduğu, patlatmaların şiddeti ile zeminin yapısı değerlendirilerek yapılan hesaplamalar sonucunda, hasarın 684 metreden sonraki binalarda patlatmadan kaynaklı titreşim genliği yönünden olumsuz etki görülmediği belirtilmekle yetinilmiş, davacılar tarafından yaptırılan tespitler sonucu düzenlenen raporlar ile davacıların iddia ve itirazları değerlendirilmemiş olduğundan söz konusu raporların hükme esas alınması doğru değildir.Şu durumda, yerel mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılıp, davacılar tarafından yaptırılan tespitler sonucu düzenlenen raporlar da irdelenerek, bilirkişi kurulundan özellikle davacıların, patlatma yapılan noktaların taşınmazlara 1000 metreden daha yakın olduğuna dair itirazları olmak üzere tüm iddia ve itirazlarını değerlendiren rapor alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle asıl ve birleşen dava yönünden BOZULMASINA, asıl ve birleşen dava davacılarının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.