MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/111-2014/211Davacı U.. Ç.. vekili Avukat Bora tarafından, davalı B.. D.. aleyhine 05/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkilinin avukat olduğunu ve davalıya karşı müvekkilleri adına mahkemelerde vekalet görevini yaptığını, davalının olay tarihinde, iki blok olan sitenin apartman girişlerine astığı iki sayfadan ibaret ilan ile davacıya hakaret ve ithamlarda bulunduğunu, söz konusu ilan içeriğinde yer alan ''Önceden tanışık oldukları site avukatı ve işbirlikçileri tarafından yönetici seçilerek bu anlaşmayı devam ettiren .... ve Avukat U.. Ç.., site yöneticileri tarafından yapılan usulsüzlükleri, mahkemedeki ahbap çavuş, akraba nüfuzunu kullanarak savunmuş ancak zaman içinde düzenledikleri sahte belgeler mahkeme kararlarına girmeye başlayınca, dava baskısı altına almak için hakkını hukuki yollardan arayan kat malikleri hakkında hakaret davaları açtırmış, kendilerini de mahkemelerde tanık olarak göstermişler .... şimdi de avukat U.. Ç.. açılan bu davalardan istifa etmekte veya vekil olarak da davalara katılmamaktadır çünkü açtığı veya açtırdığı davalar hukuki dayanağı olmayan mesnetsiz ve de önceden tanışık olduğu sitedeki kişilerle sitenin huzurunu bozarak kendilerine menfaat temin etmektir. Kendisinin de belgeler üzerinde yaptığı oynamalar karalamalar mahkeme başkanlarının elindedir... " şeklindeki ifadelerle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taraflar arasındaki olaya ilişkin ceza dosyası ile davalı tarafından, davacıya karşı hakaret suçunun işlendiğinin sabit olduğu, davalının mahkumiyetine dair verilen ceza mahkemesi kararının itiraz edilmeden kesinleştiği, davalı tarafından davacıya hakaret edilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi ( 818 sayılı BK 53. maddesi) gereğince ceza mahkemesinin beraat kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de, ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır. Ne var ki davalı hakkında, Denizli 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/348 esas, 2012/1039 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda davacıya yönelik eylemi nedeni ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder nitelikte bir hüküm olmadığından hukuk hakimi yönünden de ortada bağlayıcı nitelikte bir maddi vaka bulunduğu sonucuna varılamaz. Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile davaya konu ilan metni bir bütün olarak incelendiğinde ise; olay tarihinde site yöneticisi olan davalının, sitenin sorunları ve kat malikleri arasında bu sebeple çıkan uyuşmazlıklar ile ilgili olarak görüşlerini eleştirel bir dille ifade ettiği, kişisel değer yargısında bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, dava konusu ilan metninde geçen bazı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de; davalının kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadelerinin küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, bütün olarak eleştiri sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.