MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı .... aleyhine 05/09/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı kiracısı ve kefili aleyhinde takip başlattığını, süresinde borca itiraz etmediğinden kiracısı yönünden tahliye, kefili yönünden ise itirazın kaldırılması davası açtığını, kiracı ve kefilin de kendisine menfi tespit davası açtıklarını, 5.000,00 TL teminat karşılığında icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, icra dosyasından teminat üzerine haciz konulduğunu, tahliye ve itirazın kaldırılması davasının kabulüne dair verilen kararın, temyizde kefil yönünden onanmasına, kiracı yönünden tahliye emrinde tahliye süresinin gösterilmemiş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmesinden sonra icra müdürünün kararın bozulması nedeniyle teminat üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vererek teminatın borçlular tarafından çekilmesine neden olduğunu, icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet yoluna başvurduğunda şikayetinin kabul edildiğini, icra müdürünün işleminin hukuka aykırılığının ortaya çıktığını icra müdürünün kusurlu eylemi ile 5.000,00 TL zarara uğradığını bildirerek uğradığı zararın davalı ... Bakanlığından İcra İflas Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, talep ve kararın kanunda açıkça düzenlenmemiş olması nedeni ile icra müdürünün takdir hakkı bulunduğunu, icra müdürünün işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra memurunun işleminin hukuka aykırılığı belirlenmiş ise de, icra dosyasının halen derdest olması nedeniyle davacının alacağını menkul ve gayrimenkul mallar üzerindeki hacizlerden tahsil imkanı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının .... 6. İcra Müdürlüğünün 2009/14229 esas sayılı takip dosyasında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip talebiyle borçluları aleyhinde takip başlattığı, borçlulardan biri yönünden takibin kesinleştiği, borçluların .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/575 esas sayılı dosyada takibe konu borçlarının olmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açtıkları, mahkemece 5.000,00TL teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından açılan dava, alacak yönünden kabul edilerek kesinleşmiş olup mahkemece bu nedenle teminat borçlulara iade edilmemiş iken icra müdürü tarafından kararın tahliye yönünden bozulmuş olması nedeni ile üzerindeki haciz kaldırılmıştır. İcra müdürünün bu işlemi şikayet edilmiş, mahkemenin ret kararı Yargıtayca bozulmuş, bozmaya uyularak işlemin hukuka aykırı olduğu kabul edilmiş ve şikayetin kabulüne karar verilmiştir. İcra müdürü tarafından borçlulara 5.000,00 TL'nin icra dosyasına iadesi için muhtıra çıkartılmış ise de borçlular tarafından iade edilmemiştir. İcra dosyasında halen başka bir tahsilat bulunmamaktadır. Şu durumda, icra müdürünün teminat üzerindeki haczi kaldırması işleminin hukuka aykırılığı sübuta ermiş olup, bu işlem ile icra dosyasına gönderilmesi gereken 5.000,00 TL borçlular tarafından çekilerek davacı bu miktar kadar zarara uğratılmıştır. İcra müdürünün kusurlu eylemi ile davacının uğradığı zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca davalı Bakanlık davacının uğradığı zarardan sorumludur. Bakanlığın sorumluluğu icra müdürünün kusurlu eylemi ile doğan zarar kadar olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.