Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11396 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10175 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Çorlu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2014NUMARASI : 2013/803-2014/803Davacı M.. B.. vekili Avukat Hasan tarafından, davalı A.. Ç.. aleyhine 25/02/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava konusu hazineye ait olan 80 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından taş çıkarmak, stok sahası olarak kullanmak ve taş kırma makinaları park etmek suretiyle zarar verildiğini, taşınmazın tarım dışı faaliyetlerde kullanılması nedeniyle tarımsal arazi olma vasfını yitirdiğini belirterek öncelikle taşınmazın eski hale getirilmesini, mümkün olmaması halinde ise eski hale getirme tazminatının davalıya ödetilmesini isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/498-758 esas ve karar sayılı men'i müdahale ve kal davasında müdahalenin varlığının tespiti yapılmış ise de, dava konusu alanlar üzerinde madencilik faaliyetlerinin fiilen devam ettiği, bu nedenle arazinin konumunun her an değişebilecek olması sebebiyle fiili olarak çalışılan alanda tespit yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir.Dairemizin 22/04/2013 tarih, 2013/4439 Esas ve 2013/7521 Karar sayılı bozma ilamında; Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/498-758 esas ve karar sayılı dava dosyasında, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacı hazine tarafından davalı A.. Ç.. aleyhine açılan men'i müdahale ve kal davasında alınan bilirkişi raporlarında müdahalenin ve taşınmazların ekonomik olarak dönüştürülemeyecek şekilde tarımsal vasfını kaybettiğinin tespit edilmesi ve eldeki dosyada alınan 19/01/2011 tarihli ilk bilirkişi raporunda davalının faaliyetleri nedeniyle dava konusu taşınmazın tarımsal arazi olma vasfını yitirdiği kabul edilerek 39.000 m²'lik müdahale edilen alan için eski hale getirme bedelinin hesaplanması, mahkemece hükme esas alınan 04/05/2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda ve 23/05/2011 tarihli hukukçu bilirkişi raporunda ise davalı tarafından dava konusu taşınmazda 4200 m²'lik alanda bazalt kayalarının kırılması, öğütülmesi sonucu ortaya çıkan mamul, kum, kırmataş ile iş makineleri ve ekipmanları tarafından yer işgali söz konusu olduğu, herhangi bir taş çıkartma işleminin olmadığı, bu haliyle vaki müdahalenin zeminin bozulmasına yol açmadığı, eski hale getirme bedelinin hukuka uygun olmadığının mütalaa edilmesi nedeniyle bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi için eksik inceleme nedeni ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sırasında, yeniden mahallinde maden mühendisi, kadastro teknisyeni, harita mühendisi ve ziraat mühendisi ile birlikte keşif yapıldığı, teknik bilirkişiler tarafından yapılan ölçüm ve tespitler sonucu hazırlanan 25/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda; Hazine adına tescilli 80 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 4200 m²'lik alanda faaliyet gösteren davalının faaliyet alanının 1740,80 m²'sinde taşınmazın doğal yapısının bozulduğu, 6059,40 m³ kazı yapıldığı ve taşınmazın doğal yapısının eski hale dönüştürülmesi için 6059,40 m³ dolgu malzemesine ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, gerek Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/498-758 Esas ve Karar sayılı dava dosyası gerekse eldeki dava dosyasındaki tüm deliller ile davalının davacı Hazine'ye ait 80 parsel sayılı taşınmaza el attığı, taşınmazın 4.200 m²'lik kısmına, stok sahası olarak kullanmak ve taş kırma makinaları park etmek suretiyle zarar verdiği, bu alanın 1747.80 m²'lik kısmından ise 6059,40 m³ dolgu malzemesi almak suretiyle taşınmazın doğal yapısını bozduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, alındığı belirlenen malzeme bedeline hükmedilmesi gerekirken taşınmazda halihazırda madencilik faaliyetelerinin devam ettiği gerekçesiyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanana nedenle BOZULMASINA 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.