Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11390 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12023 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Mudanya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2012NUMARASI : 2006/359-2012/91Davacı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili Avukat Ümit tarafından, davalılar S.. A.. ve diğerleri aleyhine 19/10/2006 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılar M.. V.. ve S.. U.. yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine dair verilen 11/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı M.. V.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan M.. V..'ın tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalılardan M.. V.. ve S.. U.. yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan M.. V.. tarafından temyiz edilmiştir.a) Davacı, dava konusu 774 parsel sayılı taşınmazın Kadastro çalışmaları sırasında dava dışı Bekir adına tespit ve tescil edildiğini, Bekir tek mirasçısının Emine olduğunu, davalılardan M.. V..'ın emlakçılık yapan ve taşınmaz sahibi ile aynı köyde oturan davalı F.. O..'dan aldığı bilgileri kullanarak mahkemeden verilmiş gibi sahte mirasçılık belgesi düzenlenmesini sağladığını, sahte olarak hazırlanan mirasçılık belgesinin Bursa 9. Noterliği başkatibi davalılardan L.. D.. ve Noter İ.. D.. tarafından onaylandığını, davalılardan S.. U..'un ise M.. V.. ile birlikte hareket ederek Tapu Müdürlüğü'nde yapılan satış işlemleri sırasında sahte kimlik ve veraset belgesi ile kendisini Emine Değiş olarak tanıttığını ve taşınmazın dava dışı Yeşim vekili Necati 26/06/1995 tarihinde satışının yapıldığını, satış işlemine ait resmi senedin davalılardan Tapu Sicil Müdürü S.. A.. ve müdür yardımcısı S.. Ü.. tarafından düzenlendiğini, sahte mirasçılık belgesine dayanılarak yapılan satış işleminde Veraset ve İntikal Vergisinin ilişiğinin kesilmesi için Mudanya Vergi Dairesi'ne üst yazının davalılardan Tapu Sicil Müdür Yardımcısı İsmail tarafından yazıldığını, M.. V.. tarafından davalı İsmail sahte veraset belgesinin düzenlenmesi için rüşvet verildiğini, taşınmazın asıl mirasçıları tarafından alıcı Yeşim aleyhine Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/550 Esas sayılı dava dosyasında açılan Tapu İptal ve Tescil davasının kabul edildiğini ve Yeşim adına olan tapu kaydının iptal edildiğini, bu defa Yeşim tarafından Hazine aleyhine Tapu Sicilinin hatalı tutulması nedeniyle Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/407 Esas sayılı dava dosyasında açılan tazminat davasının kısmen kabul edildiğini ve Yeşim ödeme yapıldığını belirterek, ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, alınan kusura ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda davalılardan M.. V..'ın % 60 oranında, diğer davalı S.. U..'un ise % 40 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların ise olayda kusurunun bulunmadığı benimsenerek, davalılar M.. V.. ve S.. U.. yönünden istemin kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1996/225 esas ve 1996/258 karar sayılı dava dosyasında, davalı M.. V..'ın vefat eden Tapu Sicil Müdürü İsmail tapuda sahte işlem yaptırabilmek için rüşvet verdiği gerekçesiyle rüşvet verme suçundan, sahte olarak düzenlenmiş veraset belgesini bilerek kullanmak suretiyle tapuda satış muamelesi yaptırması nedeniyle sahte evrak tanzim etmek suçundan ve dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, İsmail 'ın ise yargılama devam ederken vefat etmesi nedeniyle hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, diğer davalılar F.. O.. ve S.. A..'ın ise M.. V..'ın eylemine bilerek iştirak ettikleri konusunda yeterli delil olmadığından beraatlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1996/225 esas ve 1996/258 karar sayılı kararı ile davalılardan M.. V..'ın bir kısım davalılar murisi İsmail rüşvet vermek suretiyle Tapuda dava konusu satış işlemini gereçekleştirdiğinin kabulü ile rüşvet verme suçundan mahkum olduğu gözetildiğinde, kesinleşen mahkumiyet kararı eldeki dava dosyasında İsmail dava konusu eyleme katıldığı yönünde güçlü bir delil oluşturmaktadır. Bu durumun aksi davalı İsmail'ın mirasçıları tarafından da kanıtlanamamıştır. Bu nedenle İsmail'ın kusurlu olmadığı yönündeki bilirkişi raporu benimsenerek bu davalının mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.b) Davalılardan Tapu Sicil Müdürü S.. A.. ile Tapu Sicil Müdür Yardımcısı S.. Ü..'nun dava konusu satış işlemine ilişkin resmi akit tablosunda imzaları bulunmakla satış işlemi bu davalılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Satış işlemine esas ibraz edilen belgeler üzerinde gerekli denetim ve incelemeleri yapmamış olmaları nedeniyle anılan davalıların da sorumluluğu bulunmaktadır. Diğer davalıların kusuru, üzerine düşen görevi yapmakta ihmal gösteren tapu memuru olan davalıların sorumluluğu için illiyet bağını kesecek nitelikte değildir.Açıklanan nedenlerle, davalılar İsmail, S.. A.. ve S.. Ü..'nun kusurlu olmadığı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilmesi hatalıdır. Anılan davalıların cüz'i oranda da olsa kusurlu oldukları kabul edilerek gerekirse mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak ya da kusur durumu mahkemece re'sen değerlendirilerek sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a ve b)bentlerinde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalı M.. V..'ın tüm, davacının ise diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.