Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1139 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9790 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar... vdl. aleyhine 18/06/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan.. ...'ün Taraf gazetesinde 02.03.2009 tarihinde yayınlanan köşe yazısında; kendisinin 01.03.2009 tarihli köşe yazısını olduğundan çok farklı yorumlayarak, kamuoyuna yanlış tanıtarak, düşüncelerini gerçekmiş gibi lanse ederek, kendisini toplum gözünde töhmet altında bıraktığını, gerek kişilik, gerekse mesleki onur, şeref ve haysiyetini doğrudan doğruya ve ağır bir şekilde sarstığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu yazının Anayasa, Basın Kanunu ve AİHS'nin 10. maddesi çerçevesinde, ifade özgürlüğü kapsamında kalan bir düşünce yazısı olduğunu, tamamının incelenmesi gerektiğini, yazarın amacının ...'in katlinin nedeni olan sosyopolitik iklimin eleştirisinden ibaret olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; dava konusu yazı ile eleştiri sınırlarının aşıldığı, özle biçim arasındaki dengenin bozulduğu, yazıdaki ifadelerin bir kısmının davacıyı küçük düşürücü, hakaret içeren nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir Dava konusu yazı bir bütün olarak incelendiğinde; yazılanların ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, yazının davacıya yönelik ağır eleştiriler içerse de davacıyı aşağılama ve küçültme kastıyla yazılmadığı, eleştiri sınırlarının aşılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı söz konusu değildir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.