Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11302 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4618 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/09/2014NUMARASI : 2010/204-2014/568Davacı İ.. M.. vekili Avukat Zehra tarafından, davalılar A.. K.. ve diğerleri aleyhine 08/07/2005 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 18/09/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı A.. K.. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 13/10/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil A.. K.. geldi, karşı taraftan temyiz eden davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, kurum zararı nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı ve davalılardan A.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar, Dairemizin 10/11/2009 gün ve 2009/5067 esas ve 2009/12600 karar sayılı ilamıyla "Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup idarenin görevlileri olan davalıların sorumluluğuna karar verilebilmesi için meydana gelen zarara kusurlu eylemleriyle yol açtıklarının açıkça belirlenmesi gerekir. Ödeme belgesinde imzalarının bulunması ve yapılan ödemenin haksızlığının belirlenmesi tek başına davalıların sorumluluğunu gerektirmez. Bu bağlamda meydana gelen zarar ve fazla ödemede davalıların görevleri, yetkileri görev süreleri, görev ve yetkilerin usulünce yerine getirilip getirilmediği, kusurlu bir eylemlerinin bulunup bulunmadığı ve bu kusurlu eylemler ile meydana gelen zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunduğunun açıkça ortaya konulması gerekir. Ayrıca davalı taraf malzeme bedelinin yanlış belirlendiğini, bir kısım malzemenin inşaatta bulunduğu halde hesaba katılmadığını, önceki yüklenicinin bazı edimlerinin bedelinin bu yükleniciye ödendiğini savunduklarına göre işin bulunduğu yerde yöntemine uygun olarak bilirkişi aracılığı ile keşif yapılmalı, bedeli ödenen malzemenin inşaatta kullanılıp kullanılmadığı ve davalıların diğer savunmaları ile tarafların iddia ve kanıtları birlikte değerlendirilerek zarar kapsamı ve davalıların sorumluluk durumları belirlenmeli ve böylece varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuştur. Yerel mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verilmiş; ancak, borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinde, geçici ya da kesin aciz vesikası alınmadığı, bu durumda davacı idarece uğradığı iddia edilen zararın asıl müsebbibi olan yüklenici firmadan tahsil edilemediğinin kanıtlanması şeklindeki ön şartın gerçekleşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. BK'nın 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Aynı hüküm 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde de tekrar edilmiştir. Bu kapsamda; davacı tarafça davalıların dayanışmalı sorumluluklarının bulunduğu iddia edilerek dava açılmıştır. Davalılar dışında dayanışmalı olarak başka sorumluların da bulunması davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu kapsamda mahkemece Dairemizin 10/11/2009 gün ve 2009/5067 esas ve 2009/12600 karar sayılı bozması gereğince inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma kararına uygun olmayan şekilde yazılı gerekçeyle davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına davacı ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.