Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11298 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15934 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kemah Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/05/2014NUMARASI : 2013/1-2014/36Davacı 2.. K.. vekili Avukat Hayri tarafından, davalı E.. A.. aleyhine 03/01/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 22/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 13/10/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil E.. A.. ile karşı taraftan, davacı vekili Avukat Hayri geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin eski müdürü olduğunu, kredi kullanmadığı halde davalı tarafından mevzuata aykırı olarak kendi adına kredi kullandığını ispat eden ortaklardan kaynaklanan kooperatif zararı hakkında Kemah Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/35 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında müvekkili kooperatif tarafından açılan davanın karara çıktığını, bunun haricinde, daha sonra müvekkili kooperatif tarafından kooperatifte adına senet olupta borcunu ödemeyen kredi kullanan ortakların icraya verilmesi neticesinde, borcun ve senetteki imzaların kendilerine ait olmadığı hususunda mahkemeye dava açarak ispat eden ortaklar adına kullandırılmış görünen krediler kadar daha kooperatifin zararının olduğu ortaya çıktığı belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, açılan davanın mükerrer olduğunu, ortakların itiraz ettiği senetlerin gerçek borçlarla ilgili olmadığını, 2000 yılı için düzenlenen bazı senetlerin müfettiş raporu ekindeki sayım tutanağında görünmesine rağmen mahkemeye ibraz edilmediğini, kooperatiflerin her yıl borç bildiriminden sonra vadesi geçen alacakları takibe aldıklarını, bu sürenin 2 yılı geçmediğini, fakat davacı tarafça 8-10 sene sonra hukuku aldatmak ve ortakları mağdur etmek için takibe geçildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı kooperetife ait ticari defterler, rücuya esas menfi tespit dosyaları, icra dosyaları, adı geçen ortaklara ait davaya konu senetler, ayrıca davalı yargılama ve temyiz aşamasında bu davada istenen miktarın, hakkında önceden açılmış davada da istendiğini savunduğuna göre davalı hakkında açılan ve halen derdest olan dava dosyaları ile ceza dosyasının getirtilerek,davalının savunmalarıda irdelenerek, davalının hangi olay için ne miktarda sorumlu olduğuna dair tatminkar ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.