MAHKEMESİ : Van 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/05/2014NUMARASI : 2011/412-2014/161Davacı M.. B.. vekili Avukat Özkan tarafından, davalı F.. B.. aleyhine 06/07/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;a- Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının askerlik görevi sırasında onbaşı olarak görev yaparken dava dışı erin ölümüne neden olduğunu, ölenin mirasçılarına 2330 sayılı Kanun gereğince yapılan ödemelerin, sebebiyet veren davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, ölenin mirasçılarına kendisinin ödeme yapıp karşılığında ibraname aldığını, ödediği miktarın idarenin ödediğinden çok daha fazla miktarda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, olay tarihi itirabarıyla 2330 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gerekli miktar belirlenenerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; KKK 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 2011/284 esas, 2011/9 karar sayılı kesinleşmiş ilamından, davalı onbaşının dava dışı ölen er nöbet tuttuğu yerde ve sırada sohbet ederken şakalaşmaya başladıkları ve davalının, öleninin silahını şaka maksatlı ölene doğrultuğu ve tetiğe dokunduğu, silahın ateş alması sonucu ölüm olayının gerçekleştiği sabittir. Dosyamızda alınan bilirkişi raporundan da ölenin nöbet esnasında silahını çapraz tutuşta ve üzerinde bulundurmak zorunda olması ve nöbet yerine başkasını kabul etmemesi nedeniyle ikinci derece kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu hususlar nazara alınarak kusura dayanan hakkaniyet indirimi gerektiği düşünülmeden tam kusurlu kabul edilerek karar verilmesi doğru değildir.b-Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan BK’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik görevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve bu hizmetin anayasal bir görev niteliğinde olması nedeniyle, tazminatın tamamından sorumlu tutulması, hakkaniyet öğesinin kapsam belirlemede dikkate alınmamış olunması sonucunu doğurur. Şu durumda anılan öğe değerlendirmeye katılarak belirlenen tazminattan belirli bir indirim yapılması gereklidir. Yerel mahkemece açıklanan yönün de gözetilmemesi doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır. c- Davalı, ölenin yakınlarına ödeme yaptığını ileri sürdüğünden bu husus araştırılarak, ödeme yapılmış ise bu miktarın da tazminat miktarından indirilmesi gerekirken bu husus da nazara alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın yukarıda gösterilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 a,b,c ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA davacının tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.