Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11232 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13373 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2014/299-2014/1005Davacı M.. B.. tarafından, davalı M.. Y.. ve diğeri aleyhine 25/02/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, yayın yolu ile kişilik haklarının ihlali sonucu uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar, haber içeriğinde eleştiri niteliğinde sözler yer aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yazının haber niteliğini aşıp, hakaret mahiyetinde bulunduğu, davacının manevi şahsiyetine saldırı oluşturduğu belirtilerek davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda, haber içeriğinde yer alan sözlerin niteliği, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.