MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/05/2014NUMARASI : 2012/566-2014/366Davacı T.. U.. vekili Avukat Şeyhmus tarafından, davalı M.. O.. aleyhine 02/11/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kimliği belirsiz bir mail hesabından kendisine, arkadaşlarına ve kızına tehdit ve hakaret içerikli mailler geldiğini, savcılığa yapılan şikayet sonrası mailleri gönderenin davalı olduğunun tespit edildiğini, kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Davalı, davacının davalıya ağır hakaretler ederek yuvasını yıkmakla tehdit ettiğini, oluşan kızgınlık sebebi ile söz konusu maillerin atıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacıya atfedilen söz ve tavırların gerçekleştiğinin net şekilde ispat edilmediği, her halükarda ceza dosyası kapsamında haksız tahrik kabulü sebebi ile bu durumun tazminat miktarı dikkate alınırken asgari oranda düşünülmesi gerektiği, davalının davacıya tehdit ve hakaret içerir beyanlarını içeren mailler gönderdiğinin ispat edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından dava konusu mailler nedeniyle davalı hakkında kamu davası açıldığı, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/1751 Es.-2013/515 Kar. sayılı dosyasında iftira ve hakaret suçları yönünden yargılama yapılarak olayda davalıya karşı haksız tahrik olduğu da kabul edilerek mahkumiyet kararı verildiği, hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nun 74. maddesi (818 sayılı BK 53) uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle; dava konusu eylem nedeniyle davalının yargılandığı kamu davasının kesinleşmesi beklenmeli ve sonucuna göre diğer tüm delillerle yapılacak değerlendirme ile birlikte iş bu dava hakkında karar verilmelidir.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden karar verilmesi doğru bulunmamış, temyiz edilen kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığınave peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.