MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ...Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/.../2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 24/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, belediye meclis kararına istinaden alınan işgaliye bedelinin iadesine yönelik alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı ... tarafından “işgal harcı” adı altında kesilen tahsilat makbuzlarına istinaden müvekkilinden ....470,00 TL tahsil edildiğini, davalı tarafça işgaliye harçlarına ilişkin yapılan uygulamanın hukuka aykırı olduğunu, davalı belediyenin Vergi Mahkemesince onanan kararına rağmen, özel mülkiyete ait alanda işgal harcı adı altında makbuz kestiğini, davacıdan tahsil edilen tutar kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, ödediği bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davacı tarafça, idari işleme dayanılarak davalı tarafından tahsil edilen paranın iadesi talebine yönelik davada Vergi Mahkemesi’nin görevli olduğunu ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; idari işleme dayanılarak tahsil edilen paranın iadesine yönelik davanın Vergi Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 2577 Sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı .... maddesinde; idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir. Bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunması ayrıca, bu işlem veya eylem sebebiyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir. Somut olayda; davacıdan tahsil edilen bedellerin hukuka aykırı bulunduğu ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edilmekte, isteme dair idari işlemin iptali talebinde bulunulmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; talebin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77. maddesinde ifadesini bulan sebepsiz zenginleşmenin iadesi niteliğinde olduğu ve işin esasına girilerek, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine .../01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.