MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...... aleyhine 24/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... ile evli olduğunu, olay tarihinde davalı ...'un eşine attığı mesajı görmesi üzerine eşinin kendisini davalı ... ile aldattığını anladığını, davalı eşinin de bu durumu kabul ettiğini ve aralarında yaptıkları protokol uyarınca anlaşmalı olarak boşandıklarını belirterek davalıların haksız eylemlerinden dolayı kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu olayda manevi tazminatın şartları oluştuğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan ve taraflarca dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ...'in anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma tarihinden sonra davalılardan ...'in davacı aleyhine, davacının zorla kendisine protokol imzalatarak müşterek çocuklarının velayetini alması nedeniyle velayetinin değiştirilmesine ilişkin dava açtığı, dava konusu olay nedeniyle davacının eşe karşı kasten yaralama suçunu işlediği iddiası ile yargılandığı, davalı ...'in boşanma tarihinden önce davacı tarafından tehdit edildiğine dair soruşturma dosyasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, yukarıda bahsedilen ve dava konusu olay ile ilgili oldukları anlaşılan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/180 Esas sayılı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/200 Esas sayılı, ... 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/1087 Esas sayılı, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/45974 Soruşturma sayılı dosyaların onaylı örnekleri ilgili mercilerden istenerek, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Ayrıca, Anayasa'nın 141. maddesine göre "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." HUMK 388. maddesi ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK 297. maddesinde de hükümde "tarafların iddia ve savunmaların özeti, anlaştıkları ve analaşamadıkları hususları, çekişmeli vakalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla; bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu kapsamda davaya konu gerekçeli kararın incelenmesinde; mahkemece, davalıların hangi eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu açıklanmamış,hangi delillere dayanılarak ve hangi gerekçeyle hüküm kurulduğu yazılmamıştır. Hal böyle olunca herhangi bir somut gerekçeye dayanmayan kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin, tarafların delilleri toplanmadan ve eksik inceleme ile yazılı biçimde herhangi bir gerekçeye dayanmadan karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalılardan ... yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.