Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11132 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12621 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... aleyhine 15/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184 ve 186 maddelerinde tahkikat ve sonlandırılmasına yönelik olarak; hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği , tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.Dosya kapsamından davalı vekilinin son celse mazeret dilekçesi yolladığı, mahkemenin ise "...davalı vekilinin üçüncü mazeretini vermiş olduğu anlaşıldığından mazeret talebinin yerinde olmadığı görülerek talebinin reddine..." yönelik ara karar karar verdiği ve devamında hazır bulunan davacı vekilinden esas hakkındaki beyanları alınıp araştırılacak başka bir husus kalmadığı belitirlerek esas hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184 ve 186'ncı maddelerinin açık ve emredici hükmüne rağmen davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmadan karar verilmesi doğru bulunmamış, HMK. 184 ve 186'ncı maddelerinde düzenlenen yargılama usulü kuralları uygulanarak bir hüküm verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.