Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11046 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8842 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/12/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından darp edildiğini ve hakarete uğradığını belirterek manevi tazminat talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; dava dosyasının 09/01/2015 tarihine ait (6.) celse duruşma tutanağına göre bir sonraki duruşmanın 03/02/2015 tarihi saat 14:30'a bırakıldığı, ancak mahkemece dosyanın karara bağlandığı celse (7.) celsede belirlenen duruşma saatinden önce aynı gün saat 10:09:28 de, davalı ve vekilinin yokluğunda, sözlü açılamaları da dinlenilmeden karar verildiği dosya içinde bulunan tutanaktan da anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 184 ve 186. maddelerinde tahkikat ve sonlandırılmasına yönelik olarak; hakimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.Yukarıda açıklandığı üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkına ve yukarıda belirtilen 184 ve 186. maddelerdeki açık ve emredici düzenlemeye rağmen duruşmanın bırakıldığı tarihte duruşma saati gelmeden önce davalı ve vekilinin yokluğunda duruşma yapılarak karar verilmek suretiyle davalının savunma ve hukuki dinlenilme hakkını sınırlar mahiyette karar verilmesi doğru bulunmamış, belirtilen yargılama usulü kuralları uygulanarak sonucuna göre bir hüküm verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.