Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9712 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/07/2015 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hataen yapılan ödemenin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .. öğretim üyesi olarak görev yapan davalıya ücretsiz izinli olduğu dönemde maaş ödemesi yapıldığını belirterek, hataen yapılan ödemelerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın idari işlemden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin idare mahkemeleri olduğu gerekçesi ile yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, davasını gerçek kişi olan davalıya yönelttiğine göre, davanın görüm yeri adli yargıdır. İdari yargı yerine görevsizlik verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 09/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.