MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/08/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 3/24 hissesine sahip olduğu 824 parsel sayılı taşınmazında Doğrudan Gelir Desteğinden yararlanmak için başvuruda bulunduğunu, İl Tahkim Komisyonu'nun 25/10/2002 tarih ve 2002/20 sayılı kararı ile söz konusu taşınmazlar için .... Müdürlüğü'ne başka başvurularında bulunduğu gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, İl Tahkim Komisyonu'nun vermiş olduğu bu karara itirazının da komisyon tarafından 19/11/2002 tarih ve 2002/21 sayılı karar ile reddedildiğini, söz konusu Tahkim Komisyonu kararlarının ..... İdare Mahkemesi'nin 2002/1714 esas ve 2003/718 karar sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi üzerine 2002 yılı Doğrudan Gelir Desteği alacaklarının tahsili amacıyla Kars 2.İcra Müdürlüğü'nün 2011/767 esas sayılı icra takip dosyasında borca itiraz edildiğini belirterek davalı kurumun itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, istemin kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davalı kurum, bir kamu kurumu olup,eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu İl Tahkim Komisyonu tarafından alınan karar doğrultusunda işlem yapıldığı savunulduğuna göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası çözümlenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 10/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.