MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ..... San. Ltd. Şti aleyhine 14/07/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, müşterek maliki oldukları dava konusu taşınmazda ekili bulunan haşhaş ürününe, davalı şirket ile .... arasında 7. Bölge Müdürlüğü Bölgesi'nde Muhtelif Yerlerde Yabancı Otlarla Mücadele Kapsamında Kimyasal İlaçlama Yapılmasına İlişkin Sözleşme nedeniyle ... kenarındaki yabancı otların ilaçlanması sırasında zarar verildiğini belirterek uğradığı zararın davalı şirkete ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Dava dosyasının incelenmesinde; eldeki davada, davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ... ve ... 7. Bölge Genel Müdürlüğü aleyhine haşhaş ekili arazilerine verilen zarar nedeniyle tazminat istemli dava açıldığı, mahkemece dava konusu hizmetin idari yargının görev alanında kalması nedeniyle görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeden kararın kesinleştiği, bunun üzerine davacılar tarafından .... İdare Mahkemesi'nin 2011/407 esas sayılı dava dosyasında ... ve davalı şirket aleyhine zararların tazmini istemli dava açıldığı, İdare Mahkemesince, ilk olarak adli yargıda açılan tazminat davasının ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.12.2010 tarih ve 2010/551-728 esas ve karar sayılı kararı ile görev yönünden reddedildiği, bu kararın temyiz edilmediğinden 26.01.2011 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden itibaren 2577 sayılı İYUK'nın 9 maddesi gereğince 30 günlük sürede açılması gereken davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle süre aşımından davanın reddine karar verildiği ve idare mahkemesi kararının da temyiz edilmeyerek 28.07.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Şu durumda kesin hüküm sorunu, öncelikle irdelenmelidir. Davalı şirket yönünden ... İdare Mahkemesi'nin 2011/407-572 esas ve karar sayılı kararında aynı taraflar arasında aynı konuda zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilip bu karar kesinleştiğinden kesinleşen kararlar yönünden yargılama yapılması mümkün olmadığından davalı şirket yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.