Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1099 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6088 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Karabük 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2014NUMARASI : 2013/204-2014/82Davacı M.. Ş.. vekili Avukat Şenol tarafından, davalı M.. D.. aleyhine 06/09/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının 13/08/2013 tarihinde yaptığı basın açıklamasının Karabük'te yerel gazetelerde yayınlandığını, davalının yaptığı basın açıklamasıyla davacıya “ ...seviyesiz, hayasız” ithamlarında bulunduğunu, “...başbakanlarına yaranma yarışı yaparken halk tabiri ile çam üstüne çam deviriyorlar. İnanmadıklarını bile pervasızca sarf ediyorlar...” demek suretiyle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, kişilik haklarına saldırı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Gerek Dairemizin gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin istikrar kazanmış uygulamalarında siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiği vurgulanmış ve bu durum demokratik toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. (Örn: A.İ.H.M: 2.daire Tuşalp-Türkiye davası) A.İ.H.M'nin anılan davada belirttiği gibi A.İ.H.S'nin 10. maddesinin sadece zararsız ve ilgilenmeye değmez olarak görülen "bilgi" ve "fikirler"e değil; aynı zamanda, rahatsız eden, şaşırtan ve gücendirenlere de uygulanabileceği belirtilmiş ve bu ifadeler var olmadan "demokratik bir toplum"un sözkonusu olmayacağı ve bunların çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin talepleri olduğu vurgulanmıştır.Davaya konu somut olayda; davalı MHP Karabük il başkanıdır. Davalının, anılan basın açıklamasını davacının “Bahçeli Başbakana tazminat ödeyecek” açıklamasına mukabil yaptığı anlaşılmaktadır. Basın açıklamasının incelenmesinde davalının “...seviyesiz ve hayasız...” sözlerini davacıya karşı söylemediği anlaşılmaktadır. yine “...başbakanlarına yaranma yarışı yaparken halk tabiri ile çam üstüne çam deviriyorlar. İnanmadıklarını bile pervasızca sarf ediyorlar...” beyanlarının ise, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacı ve davalının her ikisinin de siyasi kişilikler olduğu, sarf edilen sözlerin sert eleştiri mahiyetinde olduğu, davacının hakkında yapılan bu sert eleştirilere katlanması gerektiği, konuşmanın tümünün eleştiri sınırları içinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.