Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10947 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10451 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 21/04/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/11/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat .. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat .. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, davacı aleyhine yürütülen icra takibinin ve satış kararının usulsüz tebligatlarla kesinleştirilerek davacıya ait dairenin satışı nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yıllardır yurtdışında ikamet ettiğini, .. apartmanında bulunan davaya konu bağımsız bölümün tarafına ait olduğunu, 2005 yılının .. ayında tatil için Türkiye'ye döndüğünde, apartman aidat borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibi kapsamında; usulsüz tebligatlar ile takibin kesinleştirildiğini ve taşınmazın satıldığını öğrendiğini, davalı .. da İİK'nın 5. maddesi uyarınca uğranılan zarardan sorumlu olduğunu belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, icra takibinin başlatıldığı tarihte apartman yönetim kurulu başkanı olan ...'ın zarardan sorumlu olmadığı, satışın yapıldığı tarihte apartman yönetim kurulu başkanı olan ... ile yönetim kurulu üyesi olan ...'ın ve Adalet Bakanlığının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile 23/09/2013 havale tarihli hesap raporu hükme esas alınarak; davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece, 19/06/2007 tarihinde mülk bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak alınan 10/12/2007 tarihli raporda; taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin .. TL olduğu bildirilmiş, itiraz üzerine 28/02/2013 tarihinde inşaat mühendisi ve emlak bilirkişisi refakatinde yapılan keşif sonucu alınan 23/09/2013 havale tarihli raporda ise; dava tarihi itibari ile değerinin .. TL olduğu mütalaa edilmiştir. Raporlar arasında açık bir çelişki bulunmaktadır. Diğer yandan; icra dosyasında hazırlanan kıymet takdiri raporunda;taşınmazın o tarihte bakımsız durumda bulunduğu, duvarlardaki sıvaların yer yer dökülmüş olduğu, mutfak dolaplarının bir kısmının söküldüğü gibi tespitlere yer verilmiştir. Ancak mahkemece hükme esas alınan 23/09/2013 havale tarihli raporda taşınmazın satış tarihindeki mevcut durumunun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.Şu halde Mahkemece, mahallinde ehil bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın kıymet takdir raporunda belirtilen vasıfları dikkate alınarak satış tarihindeki değeri tespit edilmeli, bu değerden davacının varsa birikmiş aidat borçları tenzil edilerek bakiye kısım davacının zararı olarak belirlenmelidir. Eksik inceleme ile ve hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora dayanılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle temyize gelen davalılar ... ile ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı ... yararına takdir olunan .. TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, ...'dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.