Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10942 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9043 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ... tarafından, davalılar T... A.Ş. ve diğerleri aleyhine 20/06/2008 (asıl) - 19/04/2010 (birleşen) günlerinde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ..... A.Ş. ile ..... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen 03/04/2015 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ...... A.Ş. ve davalı .... A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 08/11/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz edenlerden davalı .... A.Ş. vekili Avukat ... ve Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Diğer duruşmalı temyiz eden davalı ...... A.Ş. adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; a) Asıl ve birleşen dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..... Ltd. Şti. ile ..... A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalılar .... A.Ş. ile ..... A.Ş. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan .... A.Ş. ile ..... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .... İlçesi'nde kain 251 ada 30 parsel sayılı taşınmazın üzerinde 0-12 yaş grubu çocuklara hizmet veren tesisler bulunduğunu, dava konusu taşınmaza komşu 28 sayılı parsel üzerinde davalıların sorumluluğunda yapılan inşaatın temel kazı çalışmaları sırasında 30 sayılı parselde kaymalar meydana geldiğini ve davacı kuruma ait tesislerin zarar gördüğünü belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, zararın davalılara ait 28 sayılı parselde yapılan temel kazı işlemi sonucunda, komşu 30 sayılı parselde meydana gelen toprak kayması nedeniyle oluştuğu, yapı denetim firması olan davalı ...Ş.'nin sorumluluğunun inşaatın yapıldığı 28 sayılı parselin zemini ile sınırlı olduğu, bu nedenle adı geçen davalının zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda zarardan sorumlu olmadığı belirtilen davalı ..... Ltd. Şti. yönünden de davanın reddinin gerektiği gerekçesi ile bu iki davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davalılar .... A.Ş. ile ..... A.Ş. temyiz dilekçelerinde; davalılar ..... Ltd. Şti. ve ..... A.Ş. hakkında verilen ret kararının doğru olmadığını savunmuşlardır. Davacı idare, tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediğine göre; müteselsil sorumluların birbiri aleyhine kararı temyiz edebilecekleri hususunda duraksama bulunmamaktadır. Davalı ...Ş. davaya konu edilen yapı faaliyetinde yapı denetim kuruluşu olarak çalışmıştır. Yapı Denetim Kanunu uyarınca; yapı denetim kuruluşları, projeleri kontrol etmekle, yapı ruhsat ve eklerinin mevzuata uygunluğunu denetlemekle yükümlüdür. Davalı şirket, zemin edüt raporunun kontrolünde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğinden, davaya konu zararın meydana gelmesinde kusurlu olup, zarardan müteselsil sorumluluk esaslarına göre sorumludur. Yükümlülüğünün inşaat yapılan parsel ile sınırlı olduğundan bahisle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davalı ..... Ltd. Şti.'ye gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; adı geçen davalı şirketin diğer davalı yüklenici ..... A.Ş.'nin yaptığı temel kazısı ve iksa sistemlerinin denetlenmesine müşavir olarak katıldığı, eksik ve yetersiz zemin etüd raporunu onaylaması, yeterli kontrol ve denetimi yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ancak davalı müşavir firmanın sorumluluğunun, zarar gören üçüncü kişiye karşı değil, sözleşme ilişkisi içerisinde bulunduğu davalı .... A.Ş.'ye karşı olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece de bu görüş benimsenerek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı müşavir firmanın işsahibi ile yaptığı sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelen zarardan, zarar görene karşı haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Yanılgılı gerekçe ile bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş; hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. b) Davaya konu haksız eylem neticesinde zarar gören binaların yaşı, yıpranma düzeyleri, üzerinde bulundukları zeminin özellikleri gibi hususlar gözetilerek, hesaplanan zarar miktarından olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 43 ve 44. maddeleri uyarınca uygun bir hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı hususu mahkemece değerlendirilmeli ve gerekçelendirilmelidir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2/a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle temyize gelen davalılar .... A.Ş. ile ..... A.Ş. yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı .... A.Ş. yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.