Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10909 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9401 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, halen .. görev yapan milletvekili olduğunu, davalının da aynı sıfatla görev yaptığını, meclis çalışmaları sırasında davalının hakaret yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, hakaret derecesine varmayan söylem ve tepkisini davacının tahriki karşısında dile getirdiğini, beyanla istemin reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı tarafından sarf edilen sözlerin davacının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.Davaya konu olay; meclis çalışmaları sırasında meydana gelmiştir. Mahkemece tazminata gerekçe gösterilen sözlerin sarfedilmesinden önce davacının meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalar ve kullandığı sözler üzerine davalı da aynı içerikteki söylemiyle cevap vermiştir.Şu halde; davalı tarafça kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, davacının kürsüden sarfettiği sözlerin tekrarı niteliğinde ve davranış biçiminin eleştirisi mahiyetindedir. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.