Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1090 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4177 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 40. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 11/09/2012NUMARASI : 2011/156-2012/196Davacı E.. A.. vekili Avukat D.. B... tarafından, davalılar Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. vd. aleyhine 20/11/2009 gününde verilen dilekçe ile yangın nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar BEDAŞ ve İGDAŞ vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, işyerinin yakınında bulunan doğalgaz dağıtım kutusunda çıkan yangın nedeniyle, işyerinin zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının işyerinde meydana gelen zarar nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve öldürme (BK 47) ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49).Bunlardan T.M.K.’nun 24. maddesi ile BK’nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49.maddesi uygulanır.TMK’nun 24. ve BK’nun 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıkların, açıklananlarla çevrelenmesine, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalmasına göre manevi tazminat isteği reddedilmelidir.Mahkemece, anılan yönler gözetilmeksizin davalı tarafın manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte belirtilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.