Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10788 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8352 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğerleri vekilleri ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/12/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı ...’nın diğer temyiz itirazına gelince; a)Dava, yayın nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davacıların ... ve federasyonun avukatları olduğunu, davalıların internet sitelerinde davacılar aleyhine hakaretlerde bulunduklarını, bu hakaretler nedeniyle davacıların kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek her bir davacı için ayrı ayrı manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalıların davacılar aleyhine sarf ettikleri sözlerin eleştiri sınırlarını aştığı ve davacıların kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle, istemin kısmen kabulüne karar verilerek davacılardan ... lehine 10.000,00 TL, davacı federasyon avukatları ... ve ... lehine ise ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. (6098 sayılı TBK’nın 58.) maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, sarf edilen sözlerin niteliği ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacılardan ... yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. b)Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalıların davacı federasyon avukatlarına yönelik sözlerinin kişisel değer yargısı niteliğinde olduğu ve bu sözlerin eleştiri sınırlarında kaldığının kabulü gerekir. Şu halde, davacı federasyon avukatları olan .... ve ... yönünden istemin tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalı ...’nın diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.