MAHKEMESİ : Serik 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2013/193-2013/131Davacılar R.. D.. vd vekili Avukat R.. D.. tarafından, davalı M.. A.. aleyhine 27/09/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının davacılardan R.. D..'a yönelik tüm, davacılardan A.. A..'a yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-)Davalının davacılardan A.. A..'a yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, hakaret ve tehdit eylemlerine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılardan A.. A.. yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Bu davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının davacılardan R.. D..'a yönelik tüm, davalılardan A.. A..'a yönelik diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.