Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10722 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9326 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 24/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, meranın eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu 1182 parsel sayılı meranın davalılar tarafından mera vasfının değiştirilerek amacı dışında kullanıldığının .... Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulunun 26/04/2012 tarih ve 3 sayılı kararı ile tespit edildiğini belirterek, taşınmazın mera vasfını kazanması için gerekli bedelin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar ise, dava konusu yerin Kadastro Mahkemesinde davalı olmasına rağmen mera tahsis işlemine konu edildiğini ve mera tahsis kararının hukuki değerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 03/02/2015 gün ve 2014/6966 esas ve 2015/1310 karar sayılı ilamı ile ''...Dava konusu yerin kadastro mahkemesinde davalı olmasına rağmen mera tahsis işlemine konu edildiği; bu nedenle, tahsis kararının hukuki değerinin bulunmadığı savunulmuş; mahkemece, bu yön araştırılıp değerlendirilmemiştir. Şu durumda, dava konusu yerin kadastro mahkemesinde davalı olup olmadığının; davalı ise, mera tahsis kararının hukuki sonucu bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir...'' gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak bu kez yeniden yapılan yargılama sırasında, dava konusu 1182 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak .... Kadastro Mahkemesinin 2015/50 esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, taşınmazın malik hanesinin boş bırakıldığı ve davalıdır şerhinin işlendiği anlaşılmış olmasına rağmen, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu 1182 parsel sayılı taşınmaz yönünden .... Kadastro Mahkemesinin 2015/50 esas sayılı dava dosyasında yargılamanın devam ettiği, taşınmazın hukuki durumunun Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilecek karar ile belirleneceği, taşınmazın mera olarak sınırlandırılması halinde ise davacı Hazinenin davacı olma sıfatının devam edeceği anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına rağmen, dava konusu 1182 parsel sayılı taşınmazın hukuki durumu belirlenmeden karar verilmiş olması doğru değildir. .... Kadastro Mahkemesinin 2015/50 esas sayılı dava dosyasında yapılacak yargılamanın sonucunun beklenmesi ve sonrasında tüm delillerle belirlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.