Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10713 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6996 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ...'a velayeten kendi adına asaleten ... aleyhine 02/02/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davaların ise kısmen kabulüne dair verilen 03/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı . . vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm asıl davada davacı olan .. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, haksız fiil faili davalı küçük ... ile .. 369. maddesi uyarınca bakım gözetim sorumluluğuna dayanarak baba ...'ı dava ederek dava dışı yaralanan şahsa yaptığı ödemenin rücuen tahsilini istemiştir.Davalılar ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece davacı tarafından davalılar ... ve ...'a karşı açılan asıl davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece istemin kabulüne dair verilen ilk kararın, Dairemizin .. karar sayılı ilamı ile ''..Rücu davasında amaç, birden fazla kişinin birlikte aynı zarara sebep olmaları ve bu zarardan farklı hukuki nedenlerle de olsa sorumlu olmaları durumunda müteselsil sorumluların birbirlerine karşı açtıkları davada, her bir müteselsil sorumlunun ayrı ayrı kusur oranlarını belirleyerek o kusur oranına isabet eden tutardan sorumlu tutulmalarını sağlamaktır. Eldeki davada, davacı ve davalı delil olarak kusura yönelik bilirkişi raporuna dayanmış, yargılama sırasında da bunu talep etmişlerdir. Şu halde yapılacak iş, somut olayın gerçekleştiği yer, gerçekleşme biçimi ile diğer tüm etkenler etraflıca irdelenerek davanın taraflarının diğer ifadeyle müteselsil sorumluların bu olay nedeniyle kusurlu olup olmadıkları kusurlu iseler hangi oranda kusurlu olduklarının uzman bilirkişilerden alınacak rapor ile belirlemek ve oluşacak sonuca göre karar vermektir. Yerel Mahkemece davacı kurumun da taraf olduğu soruşturma raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir...'' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında kusur durumunun belirlenmesine ilişkin rapor alınmış ve mahkemece itibar edilen 18/04/2014 tarihli kusur raporunda, davacı İdare'nin % 70, yaralanan .. % 10 ve haksız fiil faili davalı küçük ...'ın da % 20 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, kusur durumunun tespitinden sonra alınan 14/04/2015 tarihli hesap raporunda ise, davacı kurumun küçüğün yaralanması nedeniyle sorumlu olduğu kusuruna isabet eden tazminat miktarının . . TL olduğu, idare mahkemesi kararı gereği davacı kurumun hükmedilen tazminat ve ferileri ile birlikte icra dosyasına .. TL ödeme yaptığı, bu haliyle ödenen tazminatın davacı idarenin belirlenen kusuru ve sorumluluğu kapmasında kaldığı belirtilerek asıl davaya konu rücu davasının reddine karar verilmiştir.Şu durumda, eldeki asıl dava rücu davası olup davacı kurumun, haksız fiil faili ...'ın eylemi nedeniyle ödediği tazminatın kusuruna isabet eden kısmını davalıdan isteyebileceği gözetilmeden, mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, dava dışı .. yaralanması nedeniyle hesaplanan toplam işgücü kaybı tazminatı üzerinden hesaplama yapılarak davacı kurumun %70 kusuruna isabet eden tazminat miktarının davacının kusuru ve sorumluluğu kapsamında kaldığı kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.