Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1070 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3890 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2011/502-2012/493Davacılar A.. B.. vd. vekili Avukat N. K. Urhan tarafından, davalı Ö.. E.. aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a-)Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalının davacı Ayşe'nin kuzeni olduğunu evlenmeden öncesinden davacıya ilgi duyduğunu, davacıların evliliği devam ederken de davacının facebook adresine “Merhaba asa Nilin iki kıyısı“ şeklinde bir mesaj yazdığını bu mesajın anlamının "elbet birgün kavuşuruz, buluşuruz" olduğunu, mesaj içeriği nedeni ile evliliklerinde sorunlar yaşadıklarını beyanla uğranılan zararın davalıdan tazminini talep ettiler.Davalı, yaklaşık altı yıldır görmediği kuzenine normal bir mesaj yollladığını yazı anlamının kötüye kullanıldığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece, davacıların ceza dosyasında kendilerini vekil vasıtasıyla temsil ettirdikleri gerekçesiyle maddi tazminata hükmedilmiş, manevi tazminat talebi de kısmen kabul edilmiştir.Mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat tutarı, davacının, davalının hakaret suçundan yargılandığı kamu davası sırasında katılan olarak kendisini temsil ettirmesinden dolayı ödediği avukatlık ücretine ilişkindir. Yargılama giderlerinden olan avukatlık ücreti, ilgili olduğu davanın konusunu teşkil eder nitelikte feri bir alacak olup, ilgili davanın sonunda diğer yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınır. Söz konusu davada hüküm altına alınmayan avukatlık ücreti alacağı asıl bir alacak olmadığından bir başka davaya konu edilemez. Şu durumda davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.b-)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olan olayda; olay tarihi kullanılan sözlerin niteliği, olayın gelişim şekli ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminat fazladır, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.