MAHKEMESİ : Kargı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2009/91-2013/1508Davacılar A.. Y.. vd. vekili Avukat G. D..tarafından, davalılar O.. İ.. vd. aleyhine 15/09/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, davalıların müvekkillerini darp ettiklerini, müvekkillerinin madden ve manen zarar gördüklerini belirterek müvekkili A.. Y.. lehine 100,00 TL maddi, 17.000 TL manevi, müvekkili C. B.. lehine 3000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Davacı vekilinin 05/06/2013 günlü duruşmada, bilirkişi raporunda belirtilen hesaplama yönteminin hatalı ve çelişkili olduğu için dosyanın tekrardan bilirkişiye gönderilmesi, bu talebi reddedilecek olursa bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunmak için süre talep etmesi üzerine mahkemece aynı celse gerekçe gösterilmeden bu talepler reddedilmiştir. Gerekçeli kararda ise, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinden itibaren beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verildiği, daha sonra duruşmada davacı vekilinin yeniden süre talep etmesi karşısında bilirkişi raporuna beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verildiği, bu süreden sonra da 4 haftanın üzerinde bir zaman bırakılarak duruşma günü verildiği, bu bir aya yaklaşan süre içinde taraflardan bir itiraz gelmediği, son duruşmada ise davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, itirazının yerinde görülmemesi halinde ise bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesini sunmak için ayrı bir süre daha talep ettiği belirtilmiş, fakat yine ıslah için süre talebinin neden reddedildiği tam olarak açıklanmamıştır.HMK.'nun 181. maddesinde, "kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir", hükmüne yer verilmiştir. Yine HMK'nun 182. maddesinde "Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötü niyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca hâkim, kötüniyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkûm eder", denilmektedir. Davacı vekilinin HMK'nun 182. maddesinde belirtilen şekilde davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötü niyetli düşüncelerle ıslah için süre istediği konusunda bir delil olmadığı gibi mahkemece de böyle bir gerekçeye dayanılmamıştır. Bu kapsamda HMK'nun 181. maddesi doğrultusunda davacı vekiline istediği sürenin verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalılar vekilinin diğer temyizine gelince; Mahkemece yargılama harçları konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan değer üzerinden haksız çıkan taraftan nispi olarak karar ve ilam harcı alınır, bu durum mahkemece resen gözetilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekler halinde geri verilmesine 26/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.