Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1063 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5046 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2013NUMARASI : 2013/95-2013/563Davacı A.. Ç.. vekili Avukat Süleyman tarafından, davalı R.. B.. aleyhine 15/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaptığını, davalı tarafından "...com" isimli internet sitesinde 25/01/2013 tarihinde "Bu iş sosyal patlamaya gider." başlığı ile yaplan asılsız haber nedeniyle hedef gösterildiğini, haberde ikamet ettiği evinin ve adliyenin terasının kastedildiği, kamuoyu nezdinde küçük düşürüldüğünü ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, yazıda davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir beyanının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan haberin gerçeği yansıtmadığı, kişisel öç alma ve sansasyon amacı taşıdığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu "...com" adlı internet sitesinde "B." başlığı ile yapılan haberde "...Emniyetin ikinci defa yaptığı araştırmada ise Atatürk Parkında bulunan çay bahçelerinin önlerindeki sundurmalarla ilgili de tutanak tutulduğu ve ve savcılığın soruşturması sonucu buraların da yıkılması için belediye tarafından vatandaşlara tebligatların bırakıldığı belirtildi. İşin önemli kısmı burası. Sundurma etrafları açık. Bu konu ile ilgili Danıştayın kararları var. Olabilir. Etrafını kapatırsa kanuna aykırı. Sundurma şeklinde yerlerin yıkılması isteniyorsa bu ilçede sosyal patlamaya sebep olur. Birileri de çıkıp bize sorduğu gibi savcının teras katıda yıkılacak mı der. Ruhsatsızsa yıkılması gerekir. Bu soruşturmayı başlatan savcının da diğerlerinde olduğu gibi soruşturma yapması gerekir. Peki bu iş nereye gider. İnsanlar birbirini şikayet etmeye başladığı zaman ilçede sosyal patlamaya neden olur....."şeklinde yorumlarla devam edildiği, sundurma şeklindeki yerlerin yıkılmasının ve bu tür yerlerle ilgili yapılan şikayetlerini eleştirerek düşünce açıklamasında bulunulduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.