MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/03/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiil nedeni ile oluşan idare zararının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin 21/02/2013 tarih ve 2012/249 esas - 2013/243 sayılı kararı, dairemizin 10/12/2014 tarih ve 2014/2993 esas - 2014/16901 karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup; bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sırasında, 06/10/2015 tarihli dilekçe ile tazminat istemi ıslah edilmiştir. Mahkemece, dava ve ıslah dilekçeleri ile talep edilen maddi tazminat isteminin ödetilmesine karar verilmiştir.Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnası olup, HUMK'un 83 ve devamı maddelerinde, 6100 sayılı HMK'nın 176 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır. Her iki kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş olup, 04/02/1948 tarih ve 1944/10 - 1948/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir. Şu durumda eldeki davada bozma kararından sonra yapılan ıslah ile arttırılan maddi tazminat isteminin kabulü yasal düzenlemeye ve İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.