Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10609 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9688 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 29/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 184 ve 186. maddelerinde tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılamaya yönelik olarak; hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.Dosya kapsamından, 26/11/2014 tarihli son celsesine davacı vekilinin geldiği, başkaca gelen olmadığı, bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiği ve devamında hazır bulunan davacı vekilinden esas hakkındaki beyanları alınıp dosyanın incelendiği ve duruşmanın bittiği belitilerek esas hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 184 ve 186. maddelerinin açık ve emredici hükmüne rağmen davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, taraflara son sözü sorulmadan ve tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmadan karar verilmesi doğru bulunmamış, HMK'nın 184 ve 186. maddelerinde düzenlenen yargılama usulü kuralları uygulanarak bir hüküm verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.