MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 26/05/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, babalarının .. yatılı tedavi görmekte iken hastanede çıkan yangın sonucunda vefat ettiğini belirterek uğradıkları manevi zararın tazminini istemişlerdir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu yangın sonucunda davacıların babasının ölmesinde davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı .. bir kamu kurumu olup; kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda; davacılar, hastanede meydana gelen yangın nedeniyle babalarının vefat etmesinden dolayı uğradıkları manevi zararın tazminini talep etmektedirler. O halde istem 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasının konusunu oluşturmaktadır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden araştırılır . Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.