MAHKEMESİ :...DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-...Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine ... gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... vekili ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, icra takibi yaptığı dosya ile ilgili haciz işlemi için evine gittiği davalıların kendisini yaraladıklarını, hakaret ve tehdit ettiklerini belirterek manevi tazminat istemiştir.Davalılardan ... davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47) hükmüne göre bedensel bütünlüğü zarara uğrayan kimse, TBK 58 maddesi (818 sayılı BK. 49) hükmüne göre de kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olayda; olayın gelişim şekli, olay tarihi, fiilin haciz işlemi sırasında gerçekleşmiş olması ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, takdir olunan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.