Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10496 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10034 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/07/2014NUMARASI : 2013/830-2014/359Davacı M.. D.. vekili Avukat Kader tarafından, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü aleyhine 02/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi zararlarının tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle görevsizliğe dair verilen 07/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı Kumburgaz İnci Sahili'ndeki kanalizasyon bacalarının tıkanması sonucu oturduğu binanın bodrum katının kanalizasyon gideri ile dolduğunu ve depodaki eşyalarının zarar gördüğünü, durumu birçok kez İski Şube Müdürlüğüne bildirmelerine rağmen davalı İski Genel Müdürlüğünün olaya müdahale etmediği ve zararının arttığı iddia edilerek maddi tazminat talep edilmiştir.Davalı, davanın idari yargıda tam yargı davası olarak açılması gerektiğini ve dolayısıyla görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın idari yargı yerinde açılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.Davalılardan İSKİ Genel Müdürlüğü, kamu kurumu olup İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlıdır ve kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları dahilinde yürütür. 6102 sayılı TTK m. 16'ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.Bu açıklamalar ışığında, davalı İSKİ'nin bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı; ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı benimsenmelidir. Haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Bu yönde yargısal uygulamalar yerleşiktir. (HGK’ nun 21.9.1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29.11.1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları). Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalı hakkında yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.