Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10490 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9069 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/12/2013 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun'dan kaynaklı rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, 2330 sayılı Kanun'dan kaynaklı rücuan alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının, sevk ve idaresindeki araçla kontrolsüz bir şekilde kavşakta dönüş yaptığı sırada, seyir halinde bulunan ....r'ın yönetimindeki polis motorsikletine çarpması sonucunda, adı geçen ile birlikte polis memuru Mustafa Mert'in yaralanmasına sebebiyet verdiğini, 2330 sayılı Kanun uyarınca görevli polis memurları....e tazminat ödendiğini belirterek, ödenen bu tutarın rücuen tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının haksız eylemi nedeniyle yaralanan dava dışı polis memurlarına 2330 sayılı Kanun uyarınca davacı Bakanlıkça ödeme yapıldığı, Bakanlığın rücu hakkının bulunduğu belirtilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu trafik kazasına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/159 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davalı ...’ın, taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan mahkumiyetine, takdir edilen ve cezanın ertelenmesine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza dosyasında; keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, keza dosyadaki oluş ve kabule göre, davalının asli kusurlu, dava dışı polis memurlarının ise tali kusurlu olduğunun kabulü ile davalı hakkında mahkümiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, haksız fiil tarihine göre zarar hesabı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; rücu davalarında kural, kişilerin kusurları oranında sorumlu tutulmaları esastır. İsteğe uygun, fakat genel kurala aykırı olarak davalının kusur oranı belirlenmeden, zararın tamamından sorumlu tutulması doğru değildir. Şu durumda; davalının, dava konusu olaydaki kusur oranının belirlenerek, BK 44. maddesi (TBK. 52 maddesi) uyarınca kusur oranına göre sorumlu tutulması gerekirken, zararın tamamından sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) no'lu bentte gösterilen nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ( 1 ) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.