MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 22/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine dair verilen 04/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı alacaklı banka vekili tarafından .. esas sayılı takip dosyasında dava dışı oğlu .. hakkında icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasında davalı alacaklı banka vekili tarafından borçlu .. babası olan kendisinin vefat ettiğinin haricen öğrenildiği gerekçesiyle veraseten intikal eden araç sorgusunun yapılarak tespit edilecek araçlara haciz konulmasının talep edildiğini ve kendisine ait olan .. plaka sayılı aracına haciz konulduğunu, icra dosyasına alınan nüfus kaydı örneğinden sağ olduğunun anlaşılmasına rağmen alacaklı vekilinin talebi ile aracına yakalama şerhi konulduğunu ve nihayetinde aracının 22/10/2013 tarihinde trafikten men edilerek otoparka çekildiğini, aracın otoparktan çıkarılma masrafının kendisi tarafından karşılandığını, aracın ailesinin gözü önünde kendisine ait olmayan bir borç nedeni ile haczediliğini, çevresinde aracının icra kanalı ile haczedilmiş olduğunun öğrenildiğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; davalı alacaklının icra dosyasında taraf olarak yakalama talebinde bulunabileceği ve davalı işleminin bunu talep etmekten ibaret olduğu, yakalama talebini değerlendiren icra müdürlüğünün yakalamaya ilişkin kararı sonrasında davaya konu edilen olayların yaşandığı, bu haliyle idarenin kusurlu davranışından davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.Dava dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı banka tarafından .. sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesi nedeniyle davacının dava dışı oğlu .. hakkında icra takibi yapıldığı, icra dosyasında alacaklı banka tarafından borçlu .. babası ...'nun öldüğünün haricen öğrenildiği belirtilerek borçlunun murisinden veraseten intikal eden araç sorgulamasının yapılmasının ve araç kaydına rastlandığı takdirde haciz şerhi konulmasının talep edildiği ve davacı adına kayıtlı araca haciz konulduğu, alacaklı vekili tarafından borçlunun babası davacı ...'nun ölmediğinin nüfus kaydından anlaşılması nedeni ile haczin kaldırılmasının talep edildiği, fakat daha sonra devam eden takip sırasında borçlu .. öldüğünü ileri sürdüğü babası ...'dan intikal eden .. plaka sayılı araç için yakalama talep edildiği ve aracın emniyet görevlileri tarafından yakalanarak trafikten men edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece, davalı banka tarafından icra dosyasında borçlu bulunmayan ve sağ olduğu da icra dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinden de anlaşılan davacının davaya konu aracının haczedilmesinde alacaklı bankanın da kusuru bulunduğu ve haksız fiilin tarafı olduğunun kabulü ile işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.