Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10447 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16114 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2010/787-2013/285Davacı M.. T.. vekili Avukat F. Ü.. tarafından, davalı T.. E.. aleyhine 22/10/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.2- Davacının diğer temyizine gelince; dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının evlilik birliği devam ettiği sırada eşi ile birlikte olduğunu, bu yüzden evliliğinin sona erdiğini, davalının evli olduğunu bilerek eşi ile birlikte olmasının manevi olarak kendisini çok yıprattığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, olayda kusurunun bulunmadığını, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, davalının uzun süreden beri davacının eşi ile birlikte olduğunu bilmesine rağmen eldeki davayı 2010 yılında açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davalının, davacının eşi ile evli olduğu süre içinde duygusal ve cinsel birliktelik kurduğu, eşin davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalının da davacının eşiyle özel ilişki gerçekleştirerek davacının aile değerlerine haksız saldırı eyleminde bulunduğu ve böylece davacının kişisel değerlerine zarar verdiği davacının zarar görmesine neden olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davalının haksız eylemi sabit kabul edilerek uygun bir miktar manevi tazminata karar verimesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.