Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10436 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12708 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2010/650-2014/301Davacılar A.. Ç.. ve diğeri vekili Avukat Mehmet tarafından, davalılar H.. K.. ve diğerleri aleyhine 22/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dava, taksirle yaralanmaya neden olunmasından dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacılar, olay günü Y. Apartmanı'nda bulunan akrabalarını ziyaret ettiklerini, çıkışta 5 yaşındaki kızları Merve'nin apartmanın kalorifer kazanından çıkan sönmemiş halde bulunan cürüf üzerine düşerek yandığını, cürüflerin sönmeden atılmasında tüm davalıların sorumluluğu bulunduğunu bildirerek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar Yiğit Apartmanı Yönetimi, apartman yöneticisi ve apartman kapıcısı ise, davacıların küçük kızlarının akşam saatinde apartmanın en kör noktası olan yere dökülen cürüfün üzerine atlayarak yaralanmasında anne ve babasının ağır kusurlu olduklarını, kendilerine izafe edilecek bir kusur bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulü ile hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatların davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava dilekçesi Y. Apartmanı Yönetimi adına apartman yöneticisi diğer davalı A.. A..'na tebliğ edilmiş, onun kendi adına asaleten, apartman yönetimi adına velayeten verdiği vekaletname uyarınca Avukat Erkan Köroğlu tarafından takip edilmiştir. Ne var ki bu tür davalarda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'na göre apartman yönetiminin diğer kat maliklerini temsil eder nitelikte bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davanın sonucunda tüm bağımsız bölüm maliklerinin hukuku etkileneceğinden, bütün maliklerin açılan davada yer alması davaya katılımlarının sağlanmasından sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Sonuç olarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası uyarınca bu tür davaların bağımsız bölüm sahiplerine (kat maliklerine) yönelik açılması gerekir.Mahkemece, davacılara gerekli önel verilip tüm kat maliklerinin davaya usulüne uygun olarak dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi yerine kat maliklerini temsile yetkili olmayan vekilin duruşmalara kabulü ile yargılama yapılarak yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.2- Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre davalılar A.. A.. ve H.. K.. hakkında taksirle yaralanmaya neden olmak suçundan kamu davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. TBK'nın 74. maddesi (BK 53. maddesi) uyarınca ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır.Somut olayın özelliği gereğince, mahkemece davalılar hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenmeli ve sonrasında dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek bir karara varılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru görülmemiş ve kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1-2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harcın istekleri halinde geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.